29 Mayıs 2012 Salı

Kapalıçarşı'ya 'Afet Yasası' Dokunuşu




Kamuoyunda 'Kentsel Dönüşüm Yasası' olarak bilinen 'Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesini Öngören Kanun Tasarısı'nın geçtiğimiz günlerde TBMM'de kabul edilmesi 'Kapalıçarşı Restorasyon Projesi'nin önünü açtı.Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, Kapalıçarşı hakkında tüm merak edilenleri, 'Kapalıçarşı Projesi'nde gelinen son noktayı bir basın toplantısı ile kamuoyuna aktardı. Kapalıçarşı ve çatısı basın mensuplarıyla birlikte gezilerek, tarihi çarşının sorunları yerinde değerlendirildi.

Başkan Demir, Eminönü’nün Fatih’e bağlanmasıyla müdahale ettikleri Kapalıçarşı’da, yönetim, altyapı, ısıtma, enerji, su, doğalgaz gibi birçok konuda problemlerin yaşandığı kötü bir manzarayla karşılaştıklarını anlatarak, şöyle konuştu:

"2009’da Kapalıçarşı, acil restorasyon kapsamına alınmış ve İl Özel İdaresi ve Fatih Belediyesi bütçesinden 14 milyon TL ayrılarak, rölöve, restitüsyon ve restorasyon projeleri çıkarılmıştır. Proje kapsamında yalnızca Kapalıçarşı değil, çevrede bulunan hanlar, sokaklar da düzenlenecek. Danışma kurulumuzda her biri alanlarında ülkemizin önde gelen isimlerinden oluşan 18 kişi bulunuyor. Kapalıçarşı ve çevresinin restorasyon çalışmalarının toplam maliyetinin yaklaşık 200 milyon TL olması öngörülüyor.

Fatih Belediyesi olarak, 2009’dan beri uğraşarak bu aşamaya kadar sorunsuz getirdiğimiz Kapalıçarşı Restorasyon Projesi, ne yazık ki, Kapalıçarşı’nın karar alma yetkisi ve yaptırım gücü olan bir yönetimi olmaması nedeniyle tıkanmıştı. İşte bu noktada, kamuoyunda 'Kentsel Dönüşüm Yasası' olarak bilinen 'Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesini Öngören Kanun Tasarısı'nın 16 Mayıs’ta Meclisten geçmesi imdadımıza yetişmiştir. Tasarının 15. Maddesi, Kapalıçarşı gibi sorunlu tescilli eserler için karar alma konusunda belediyeleri yönetim kurulu oluşturulması konusunda yetkilendirmiştir. Bu yasa, işleyişi hızlandıracağı gibi, olası depremin zararlarını en aza indirecek ve tarihi-kültürel değerlerimizin yarınlara sorunsuz aktarımını sağlayacaktır" dedi.

Kapalıçarşı’nın çatısına beton dökülmüş

Basın toplantısı sonrası medya mensupları ile birlikte Kapalıçarşı’nın çatısına çıkan ve burada sorunları yerinde gösteren Mustafa Demir, “Tarihi çarşının çatısına bir bakın, berbat bir halde,  insan hem utanıyor hem üzülüyor. Su depoları, klimalar, antenler her yeri kaplamış, kiremitler kırık dökük hatta bazı yerlerde kiremit bile yok. Her yağmurda çarşıyı su basıyor ve tarihi çarşı sürekli yıpranıyor. 'Afet Yasası' sayesinde bir yönetim kurulu oluşturuyoruz; proje ise Anıtlar Kurulu’nda onay bekliyor. Yönetim kurulu oluşturup, onay da çıkınca, 2013 yılında çalışmalara başlayabileceğiz; önümüzde bir engel kalmadı” dedi.

Başkan Demir, yapılacak çalışmalarla Kapalıçarşı’nın mevcut durumunun ortaya çıkarılacağını belirterek, “İlk defa çarşının röntgeni alındı. Çatılardan başlamak suretiyle, taşıyıcı sistemleri ve zemini içinde barındıran kapsamlı bir çalışma yapılıyor. Bu sayede Kapalıçarşı aynı zamanda nüfus cüzdanına kavuşacak” dedi. Kapalıçarşı’nın çatısının büyük bir sorun olduğunu ifade eden Demir, “Çatı akması, Kapalıçarşı’yı çürütüyor. 1980 ihtilalinden sonra kubbeler, beton dökülmek suretiyle çatı haline dönüştürülmüş ve kiremitle kapatılmaya çalışılmış. Kurşun kubbelerin yerinde kiremit çatılar var şu anda; kırık dökük, hiç bakılmamış. Ayrıca çatılarda su depolarından, antenlerden, klimaların dış ünitelerinden geçilmiyor. Buraya mutlaka müdahale edeceğiz” dedi.

Kapalıçarşı için danışmanlık veren kurul şu isimlerden oluşuyor:

Prof. Dr. İlber ORTAYLI 
Prof. Dr. Mehmet OCAKÇI 
Dr. Sinan GENİM 
Prof. Dr. Kutgün EYÜPGİLLER 
Betül MARDİN 
Dr. Hayri Fehmi YILMAZ
Mustafa ARMAĞAN 
Prof. Dr. Sadettin ÖKTEN 
Dr. Mehmet GENÇ 
Doç.Dr. Yücel UĞURLU
Yrd. Doç. Dr. Halil ONUR
Dr. Murat TUNCAY
Cem ERİŞ
Prof. Dr. Ahmet Emre BİLGİLİ
Hasan FIRAT
İbrahim ÖZEKİNCİ
Serhan SARIPINAR
Mergül KOTİL



Proje konusu ve alanı

'Kapalıçarşı 1.Etap Yenileme Alanı Yenileme Avan ve Uygulama Projeleri' ile, Kapalıçarşı ve çevresinin tarihsel, sosyal, konumsal ve yapısal özelliklerinden kaynaklanan potansiyelleri düşünülerek, çevresiyle birlikte değerlendirilmesi ve kentsel kalitenin arttırılması yoluyla yenileme amacına yönelik olarak çalışma yapılması hedefleniyor.

Kapalıçarşı ve Çevresi Yenileme Alanı (Beyazıt-Molla Fenari- Taya Hatun Mahalleleri), 26.11.2007 tarih 12897 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kabul edilmiş ve 25.12.2007 tarih 26737 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Taban alanı yaklaşık 39 bin metrekare olan yapı içerisinde 66 cadde ve sokak, 3 bin 600 dükkân bulunuyor. Ayrıca çevresinde Kapalıçarşı ile bağlantılı 38 han yer alıyor (hanlar bölgesi ile birlikte yaklaşık taban alanı 45 bin 610 metrekare). 

5 etaplı proje

Söz konusu yenileme alanına ait proje ve uygulama çalışmalarına hızlı bir şekilde başlayıp sonuçlandırılması, düzenli kentleşmenin sağlanması açısından Kapalıçarşı yenileme alanı, 5 etap halinde projelendiriliyor. 3 ayrı etapta ise proje çalışmaları devam ediyor. Kapalıçarşı ve Çevresi Yenileme Alanı tamamının yaklaşık yüzölçümü ise 110 bin 868 metrekare olup, avan projelerin hazırlanması ile tüm alanı kapsayan uygulama, statik, elektrik, makine, kentsel tasarım ve altyapı projelerinin hazırlanması ve zemin etüd çalışmalarının yapılması konularını kapsıyor. 

Hanlar ve çevre düzenlemesi de yapılacak

Kapalıçarşı 3. Etap ve 4. Etap Yenileme Alanı toplam yüzölçümü 10 bin 888 metrekare. Proje alanında yer alan han yapılarının rölöve, restitüsyon ve restorasyon projeleri hazırlatılmış ve onay almak üzere Yenileme Kurulu’na sunulmuş durumda. 3. etap içerisinde 8 han ve toplam 634 adet dükkân yer alıyor. Bu hanlar, Bodrum Han, Alipaşa Han, Yarım Taş Han, Camili Han Ve Çevresi, Lütfullah Han Ve Çevresi, Güllekeş Han, Sarnıçlı Han, Saray Han’dır. 4. Etap Yenileme Alanı’nda ise 9 han ve 444 adet dükkân yer alıyor. Bunlar; Astarcı Han, Ağa Han, Küçük Safran Han, Büyük Safran Han, Cebeci Han, İç Cebeci Han, Çukur Han, Mercan Han ve Perdahçı Han’dır.

Kapalıçarşı etrafında yer alan hanlara fonksiyon verilirken fiziki durumları, plan şemaları, ulaşım koşulları vb kriterler göz önünde tutulmuş. Buna göre alanda genel olarak geleneksel ticaret, el sanatları imalat ve satışı, butik dükkânlar, kafe, restoran ve konaklama fonksiyonları yer almış. Kapalıçarşı’nın verimli ve etkin yönetimini sağlamak, muhatap bulmak ve işleri disiplin altına alabilmek için kanuni bazda bir yönetim planı hazırlanarak, Bayındırlık Bakanlığı’na sunulmuş ve onay alınmış. Hazırlanacak olan yönetim planı ile alan içerisinde yer alan tüm işletmeler, ilgili kurumların izni ile değişiklik ve onarım yapabilecek. İşletmeler, avlu, cadde, sokak gibi ortak alanlara ait temizlik, ısıtma benzeri giderlere katılacak. Ayrıca yönetim planında belirlenen şekliyle tüm yapılara ait ısıtma, soğutma, güvenlik sistemi gibi konularda oluşturulacak genel prensiplere katılmak durumunda olacaklar. 

http://www.yapi.com.tr/Haberler/kapalicarsiya-afet-yasasi-dokunusu_91937.html?Sayfa=1

Tarihi Ziraat Bankası Cağaloğlu Hizmet Binası Restore Ediliyor




İstanbul İl Özel İdaresi, Ziraat Bankası Cağaloğlu hizmet binasını 5 milyon 187 bin TL bedelle restore ettiriyor. 19. yüzyıl kagir mimarisinin günümüze ulaşan güzel örneklerinden biri olan yapıdaki yenileme çalışmalarının Temmuz 2013’te tamamlanması planlanıyor. Proje kapsamında öncelikle yapının Kurul onaylı restorasyon projesi ve raporları ışığında, 'dokunmadan dokunmak' ilkesiyle tarihsel araştırmaları için gerekli görülen noktalarda raspa çalışmaları ve laboratuvar incelemeleri yapılıyor. Bununla beraber taşıyıcı sistemin onarımı ve takviyesi ile akabinde çatının onarım çalışmaları da başlayacak. Son dönemde iklim koşullarından ötürü binanın zarar görmesine sebep olan çatının kış mevsiminden önce tamamlanması ve yapının koruma altına alınması planlanıyor.

Bir 'miras' böyle yerle bir oldu

Tarihi miras olan Likör Fabrikası artık yok.
Radikal Gazetesi yazarı Ömer Erbil'in konuyla ilgili haberi şu şekilde:
Arazisine iki gökdelen dikilecek olan Likör Fabrikası yıkıldı. Tarihi miras olan bina, altına otopark yapılarak yeniden inşa edilecek.

Radikal, Mecidiyeköy'deki tarihi fabrikanın yıkımını aşama aşama görüntüledi.

'Endüstriyel Miras' kapsamında tescilli tarihi Şişli Likör Fabrikası 'korunmak' üzere tamamen yıkıldı. Fabrikanın arazisine 157 metre yüksekliğinde iki gökdelen dikilecek. Yıkılan fabrikanın bulunduğu yerin altına üç kat otopark yaptıktan sonra da bina şekline uygun olarak yeniden inşa edilecek. Sadece Fransız Mimar Robert Malles Stevens'ın çizgileri orijinal olacak. Mimarlar tepkili...

Atatürk'ün emriyle 1930 yılında kurulan Şişli Likör Fabrikası, Cumhuriyet'in ilk yapıları arasında sayılıyordu. İlk betonarme tekniği uygulanan yapı olduğu için 2 No'lu Koruma Kurulu tarafından 2006 yılında 'Endüstriyel Miras' kapsamında değerlendirilip kültür varlığı olarak tescillenen tarihi fabrika, sık sık yıkılma ihtimaliyle gündeme gelmişti. Koruma Yüksek Kurulu'nun 660 sayılı "Tescilli yapıların yıkılmadan restorasyonunun yapılması esastır'' kararına rağmen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na bağlı 4 Numaralı Tabiat Varlıklarını Koruma Komisyonu'nun kararıyla yıkılan tarihi Likör Fabrikası'nın arazisindeki 5 dönümlük alana 157 metre yüksekliğinde toplam 400 konutlu iki gökdelen dikilecek. 200 milyon dolar yatırımla hayata geçirilecek olan proje içerisinde rezidans dairelerin yanı sıra otel ve kültür-sanat merkezi de bulunacak.

TOKİ iştiraki Emlak Konut GYO ile Viatrans-Meydanbey Ortak Girişimi yıkılan tarihi bina için "Mimar Robert Mallet Stevens'ın orijinal çizimleri göz önüne alınarak yeniden inşa edilip korunacak" açıklamasını yapıyor. Ancak mimarlar bu açıklamaya tepkili. Dünyada bu tarzda restorasyon anlayışı olmadığı, ancak kaldırmak zorunluluğu karşısında taşınmanın gündeme gelebileceği vurgulanıyor. Yıkarak koruma anlayışının sadece yenileme olabileceğini buna asla restorasyon denilemeyeceğini belirten mimarlar, Likör Fabrikası'ndaki yöntemi 'kılıfına uydurma' olarak nitelendiriyorlar.

'Yıkmak en son çaredir'
Prof Dr. Zeynep Ahunbay: "Restorasyonda yıkmak en son çare olmalıdır. Burada niye yıkıyorlar anlamış değilim. Beton mukavemeti güçlü değil, bir mazeret olabilir mi? Güçlendirirsin ve korursun. İlk betonarme bina örneği olarak eksikleriyle koruyup gelecek kuşaklara aktarmak asıl olandır. Özgün haliyle korunması gerekirdi. Şimdi kopyası yapılacak. Tüm orijinalliği gitti. Tescilli bir binanın yıkılarak restorasyon adı altında 'Aynısını yapacağız' denmesi korkunç bir olay. Koruma kültürü bu değil. Burada amaç altına otopark yapmak. Çevresine gökdelen yapılmasına bile izin verilmemesi gerekirken tamamen yıktılar."

'Bu, kılıfına uydurmak'
Doç.Dr. Gül Akdeniz: "Bu sorun asıl Kültür Varlıkları Koruma Kurulu'nun elinden alınıp Tabiat Varlıkları'na verilmesiyle başladı. Kültürel süreklilik açısından Şişli Likör Fabrikası çok önemliydi. Kültür varlığı olarak tescil edilmiş. Kentin belleğine kazınmış bir yapıyı nasıl yıkarsınız? Kimse direniş göstermiyor. Dünyada böyle bir restorasyon anlayışı yok. Ankara bu yıkımı önce suç olmaktan çıkarıyor sonra kılıfına uydurulmuş bir şekilde uygulamaya geçiliyor. Türkiye'de böyle bir restorasyonu daha önce ne gördüm ne de duydum. Ben yeniden yapacaklarına da inanmıyorum. Daha önce de böyle durumlar çok gördük. Rölevesini kendi istedikleri şekilde uygulayacaklardır."

Cumhuriyet'in ilk yapılarından
Dönemin ünlü Fransız mimarı Robert Mallet Stevens tarafından 1930'ların başında inşa edilen Likör Fabrikası Cumhuriyet'in ilk yapıları arasında yer alıyordu. İnşa edilen döneme göre daha ileri tekniklerle yapılan fabrika, sanayiyle kalkınmayı hedefleyen Cumhuriyet dönemi ekonomi politikasının sembolü niteliğindeydi. Betonarme tekniğinin uygulandığı ender yapılar arasında yer alan fabrika zaman içerisinde birçok kez tadilat gördü. 1960 yılında tadilat gören fabrikaya bir de baca eklenmişti.

http://www.arkitera.com/haber/index/detay/bir-miras-boyle-yerle-bir-oldu/8338

Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası Çevresinde Yıkımlar Başladı




Foto: Mücahit Koç (AA)

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütünün (UNESCO) 'Dünya Kültür Mirası Listesi'nde yer alan Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası'nın etrafında çevre düzenleme çalışmaları kapsamında kamulaştırılan binaların yıkımına başlandı. Tarihi yapının etrafındaki binalara yönelik yürütülen 2. etap kamulaştırma çalışmalarının ardından anlaşma sağlanan mülk sahiplerine kış şartları nedeniyle bir süre daha evlerinde kalma izin verilmişti.

İl Özel İdaresi İmar Kentsel Şube Müdürlüğü Koruma Uygulama Denetim Bürosu ekipleri, bölgede oturanlara tebligat yaparak, en kısa sürede evlerin boşaltılmasını istedi. Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu'nun kararı doğrultusunda 96 parsel üzerinde bulunan binalar, boşaltma işlemlerinin tamamlanmasıyla İl Özel İdaresi ekiplerince yıkılmaya başladı. Yıkım çalışmaları, Divriği Belediyesi ve Sivas Müze Müdürlüğü'nün denetiminde yapılıyor.


    
Yıkım çalışmalarının tamamlanmasının ardından bölgede arkeolojik kazı çalışmalarına başlanacak. Tarihi bulgu olma ihtimaline karşı cami önünde ve kale altı bölgesinde yapılacak kazı çalışmalarının yanı sıra çevre düzenlemeleri proje çalışması da yürütülecek. Çalışmalar kapsamında Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası ile tarihi Divriği Kalesi arasında yürüyüş parkuru, hediyelik eşya satış alanları yapılacak. Bölgede tespit edilecek bir bölgeye daha sonraki dönemlerde kent tarihi müzesi kurularak, Divriği'nin yaşam kültürünü yansıtan ve ilçe genelinde bulunan tarihi eşya ve envanterler sergilenecek.
    
Eserin çevre düzenlemesi kapsamında 96 parsel maliki ile uzlaşma sağlanarak, alanların Maliye Hazinesi adına tescil yapıldığı, uzlaşma sağlanamayan 24 parsel hakkında ise hukuki işlemlerin başladığı belirtildi.

http://www.yapi.com.tr/Haberler/divrigi-ulu-camii-ve-darussifasi-cevresinde-yikimlar-basladi_91870.html